6.09.2009

je t'aime

İnsanları, otobüsleri, kıyafetleri, hayatı, zorluğu, sevinci sokaklarda görme gibi bir lüksüm yok artık. Özgürce koşup oynama, ileride olup biteni görme gibi olanaklarım sıfır. Neden? Gen denilen saçma sapan şeyler sayesinde benim de gözlerim bozuk. Neden? Ben gözlük denilen, yüzüme oturmayan şeyden nefret ediyorum.
Kullanmayacağım. Bana en güzelini, en yakışanını bulup getirseler bile kullanmam. Kullanamam! Bir şeyin yardımını almaktan hoşlanmıyorum. Kimseden! O zaman kendimi yardıma muhtaç hissediyorum... Zorunda değilim, gerekmediği sürece kullanmayacağım!
Tabii, benim gözlerim bir ya da sıfır yetmişbeş değil. İki buçuk! Hatta daha bile büyüdü gitmeyeli doktora. Aslında benden daha kötü durumda insanlar da var... Düşününce bunda bile şanslıyım. Çoğu konuda çoğu insandan şanslıyım. Bu mantıklı mı? Ben evdekilere hükmederken, evdekiler hükmediyor çoğu çocuğa. Şanslıymışım... Sorduk mu?
Pırıl pırıl görmeyi istiyorum. Pırıl pırıl, camlara ihtiyaç olmadan görmek istiyorum. Ne cam ne de silikon parçalarına. Tek isteyim bu mu? Değil tabii ki de! Asla bitmeyecek isteklerim var. Asla bitmeyecek hem de! Aç gözlüyüm, maymun iştahlıyım, bencilim, benmerkezciyim ve feministim. Herkesin kullanabileceği kelimeleri kullanmanın saçma olduğunu düşünen, bir arayış içinde ki deliyim bir de!
Gerçekten deliyim...
Ve Tuna T. olarak, asla anneannem dışında kimseye sevgimi ne göstereceğim ne de söyleyeceğim. Yalnız yaşamanın faydaları bu: Yalnızlık! Gülümsüyorum, hani sen göremezsin ya şimdi; şimdi dudaklarım aralandı, gülümsüyorum pür dikkat. Bir kaç anının içinde boğulmamak için unutmam lazım.
Tanrı beni korusun, Tanrı bana yardım etsin, Tanrı beni kutsasın, Tanrı...
Boyum uzamış.
1.67'yim.
Kısa mı, evet.
Neyse...
Herkese tünaydınlar, iyi akşamlar ve günaydınlar... Çünkü gün hep ortasından başlar!
je t'aime

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kafamdaki taç var olduğu sürece...Yazsana?