14.10.2009

Kutu

Dünyada gerçekten kaçıp kutulacağım hiçbir şey yok. Yalnızlık acıyla beslenirken, içimde oluşan açlığı kimsenin kapayamayacağını bilmek delice... Gerçekten hatalar yapıyorum. Gerçekten düşüp duruyorum. Bunlar tökezlemek de değil, paldır küldür yere yığılıyorum... Herkesin mutlu olduğunu görürken ben mutsuz olup duruyorum.
Bugün ki felsefe dersinde de tartışılan konulardan biriydi. Bence mutluluk değil de, mutlu olmak sadece bir anlık iniş-çıkış. Kimin ihtiyacı olduğuna bakmayan bir gereç. Mutluluk ne götürür?
Drama kraliçesinin tekiyim. Yalnızken de yalnız değilken de onu arıyorum. Neyi taparcasına sevdiğimi biliyorum ama içinde o kadar çelişki var ki, her zaman yanıt beni üzüyor. Şansa ihtiyacım vardı, aldım; inanç istedim, o da geldi. Gitmedi.
Sürekli ağlamaktan, dirençli ama ruhsal çöküşte bulunan bu bedenden sıkıldım. Kendime eziyet etmek istemiyorum. Dünyadaki en büyük ayıp, en büyük zayıflık benim için buyken neden bu halde devam ediyorum?
Çünkü gerçekten yalnızım. Kimse yok ve kimse de gelmeye çalışmıyor.
O uzun yolun ucundaki ödül benim ancak hiçbir şeye benzemiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kafamdaki taç var olduğu sürece...Yazsana?