20.11.2009

Dirty Deeds

Benim suçum falan değil. Burada kendimi berbat hissetmemin, mutlu olamamamın, hiçbir şeyin bana yeterince güzel ve mutlu olmaya değer gelmemesi benim suçum değil! Berbat bir nefes düzenine sahip oldurtmanın ona bir faydası hiç dokunmadı ama yine de bana verdi. Kısacası, ben suçlu değilim bu sefer.
Bana tüm bu dersleri o verdi. Kendi kendine beni sildi.
Her zaman bağışlayıcı bir tutum sergiletti. Kendi hatalarını kapamak için. Ben Tanrı mıyım? Değilim, şansım olsa bile olmazdım zaten. Hem tüm bunlar nereden çıktı? Hangi akla hizmet böyle bir şeye cesaret etti ki!
O kadar özgürlük gösterdi. O kadar özür gösterdi. Ağzımın suyu aka aka diledim. Köpek oldum kapısında hayatım. Sonra bana bir parça bile vermedi! O kadar zili çaldı, önümden geçirdi, ellerime bıraktı ama anına aldı. Son sefer de, uzun uzun bıraktı ellerime. ''Kullanabilirsin, artık senin.'' dedi, şimdilerde geri alıp bırakıyor. Her şeye de bir cevabı var. Ben yapsam kesin delirirdi...
Kalın kemiklerim var ama kalın kafalı değilim. Dünyayla paylaştıklarımı bilerek hakkımı istiyorum. Her şeyim, hayatım boyunca en iyisi olacak. Bunun için çalışmıyor muyuz? Ölene kadar çalışmayı istememin anlamı bu olmasa da, özgürlük için. Birey olduğumu kanıtlamak için ve en önemlisi de, BAĞIMSIZ olmak için.
Ucuz kadın olmak kolay.
Bir çamurun içine girmek çok çok kolay.
Bağırıp çağırıp delirtmek çok çok çok kolay!
Bu yüzden kimse olmak, soyutlanmayı becerebilmek lazım. Özgürlüğü de alıp kaçarak.
Gidecek bir gün, kırmak zorunda kalacak zincirleri. Devrik cümleye yanlış diyen zavallılar gibi olduğum yerde, bir adım atmadan yukarı çıkmış olmayacağım. O da yerimde saymamı ne kadar istese de istediğini elde edememiş olacak..!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kafamdaki taç var olduğu sürece...Yazsana?