9.12.2009

Sekizinci Ay'a

Yaşarken ne yaptığınla önemlisin. Yaşarken kimsen, kimlerdensen, neler yapmışsan, tanınıyorsan göğsünü gere ger söylediğin, kullandığın isimler senin CV'ni oluştururken ya da seni yüceltirken; ölümlerden sonra bir hiç oluyorsun. Eskiden seni gördüğü yerde durduran insanlar seni tanımamaya başlıyor. Ya koskocaman bir iz bırakacaksın -ki herkes seni bilsin, ya da tümden silinmeye razı olacaksın.
Silindikten sonra gerçekleri de unutmak ayrı bence.
Şimdilerde bazı medya ile ilgili olan arkadaşlarım geliyor da soruyorlar. Hala hatırlanmasını istemek önemli bence. Güzel de. Kimse unutulmak istemez ama ben kendim için değil, O'nun için istiyorum. Birden silindik ortadan. Herkesin peşimizde koşmasını, her yerde tanınmayı istemiyorum ama bazı şeyler gitti. Yatağa yatıp gözlerimi kapattığımda bir şeyler göremiyorum. Işık istiyorum sadece. Bir tabela istediğimiz gibi. 30'la gidilmesi gerekiyorsa 30'la gidin yazacak bir tabela!
Milyonların harcandığı yollara bir tabela konulmadıysa o yolun ne anlamı var?
Gene ölümler devam edecek.
Gerçi şuan o tabela var mı bil(e)miyorum. Belki vardır, belki yoktur. Ancak umarım ki vardır. O mıcırlı yolda, bizi O'ndan ayıran o tabela olmuştu.
Başta kaybedilen canlar,
Başka camdan fırlayan bedenler,
Kırılan boyunlar,
Ölü bedenin yanı başında ağlayan insanlar,
Kesik el ve ayaklar,
Kısacası henüz görüp görmediğim mechul olan bu travmaları bir başka çocuğun da geçirmesini istemiyorum.
Bakın, bilinçleniyoruz.
Bakın, yeşeriyoruz.
Bakın, bizleri de suluyorlar.
İşte bakın, biz de bir şeyler istiyoruz. Para değil, öç değil.
Ben sadece biraz eksiklerin giderilmesini istiyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kafamdaki taç var olduğu sürece...Yazsana?