28.06.2010

Ne Ya?

Ne yazacağımı bilemeden açıverdim internet penceresini... Aklımda bir sürü düşünce var. Gerçekten, toplasan küçük bir cep kitabı hazırlayabilirim en kalitesizinden. Şuan yüzümde hafif bir mırıldanma, kıpraşma, bir oynaşma var. Havada aşk kokusu var. Külliyen yalan.
Aslında gerçekten hiç yok. Kısacası külliyen demekle tam doğrusunu aktarıyorum. Son iki senedir sanırım hava mava yok bende. Koku desen sadece parfüm kokusu...
Hem hangi mevsimde?
Biz hangi mevsimdeyiz... Benim için farketmez! Her biriciğinde üşüyorum.
Yazın, kışın, ...
Herneyse, odamdaki Marilyn Monroe posteri bana adeta göz kırpıyor. Kırpık seni. Seni gidi, sana karşı bir sempatim var. Küçükken hep düşmüşleri korurdum. Biliyorum, o kelimeyi yanlış kullandım. Ama bir amacım var...
O'nun gibi güzel olmayı isterdim. Kendime bir iğneleme ya da belirtme, bir anlam çıkarttırmaya çalışmıyorum. O'nun güzelliğini istiyorum sadece. Kendimi çirkin bulmuyorum.
Aslında altına küçük bir aydınlatma ile harika bir görüntü çıkardı ortaya. Çok klasik bir yüzü var. O dönemlere göre, tabii. Ve çok klas.
Poster bana annemden bir sürpriz hediye. Eve geldiğimde, odamda asılı bulmuştum onu. Komodinimin üzerinde... Keşke tanısaydım o kadını. Çok özeniyorum bazen ona.
Bazen de farkediyorum ki;
Eğer aptal dedikleri veyahut aptal gibi davranma konusunda dedikleri doğruysa, şu sıralar ben de aynı şekilde gidiyorum. İşte konumu buldum! Gerçekten son zamanlar ben de çevremde aynı maskeyi takıyorum. Ama korkuyorum ya. Ne yaparsam yapayım kimseye dürüst ve açık olamıyorum. Çok canımı acıtıyor. Ne olur ki, ben de biraz kendim olsam.
Hep kendimi ve başkalarını düzeltirim ya ben, aslında böyle diyor(um/sun) ama öyle değil, diye! Şimdi gene düzeltmeliyim. Ama annemi telefonda konuşurken dinlemekten ne diyeceğimi unuttum.
Hah, kendimi çok zeki görmüyorum ama aptal da değilim, diyecektim.
Arkadaşımı şu üç ay göremeyecekmişim. Şimdiden, çabuk gel!, diyorum sana. Okuyacağını sanmam ama...
İçim bir buruldu bugün. Kimse yok aslında yanımda diye.
Belki de abartıyorum ama şu değişmeye başladığımdan beri gerçekten çok zor geçiyor. Fikirlerim, kalbim, herşeyim!

Hep merak ederdim aptal numarası yapsam, herşeye gülsem diye...
Genelde güldüren de bendim herkesi,
Halbuki iş, kendini olaya kaptırmadan eğlendirmekmiş!
Ben ise hem kendimi, hem sizleri
Kandırmışım.
Şimdi fark ediyorum
Ve korkuyorum;
Ben ne olacağım, kim umursuyacak beni, diye...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kafamdaki taç var olduğu sürece...Yazsana?