25.01.2010

Kibirimle Bir Aşk, 3319

Küçükken susmalıydım ve öğrenmek için biraz çalışmalıydım. İnsanların alaylarına, yalanlarına, garip ya da güzel bakışlarına aldırış etmemeli ve biraz kendimi akışa bırakmalıydım. Ben de öğretileni biraz biraz yerine getirdim. Hiç getirmedim değil ancak bu sefer yavaş yavaş ben yükseldim, insanlar alçaldı. Burnum Pinokyo'nun tam tersine uzamadı, yerine yukarı doğru çıkmaya başladı. Küçükken hiçbir evcilik oyununda anne olmadım. Bunu zavallıca buldum, asla olmayacağıma ve evlenmeyeceğime dair sözler verdim. Onun yerine hayvanlarım olacaktı.
Tiyatro yapacaktım: Hayat bir sahne! dediler.
Ben de oynadım. Kimseye ihtiyacım olmaz dedim.
Bir baktım, insanlar bana ilginç dediler. İlginç miydim? Ucube değildim. Hiç kendimi kabullendirmeye çalışmadım, yavaşça aralarına sızdım. Onlar istediği zaman kendi yerimi değiştirilemez kıldım. Güldüren ve ilgi odağı hep ben olmalıydım. 8 yıllık dostluklar kurdum, hemen hemen çoğu yıkıldı. U-m-u-r-u-m-d-a bile değildi! Beni saçmalatmaktan öte hiçbir yere götürmeyeceklerdi zaten. Şimdilik 15 yıllık anne babam var, onlarla oynuyoruz. Ama ne oynuyoruz? Bana ne oynatıyorlar? Bana ne oynatıyorlar ki ben hep yaşıtlarımı kendimden küçük ve zavallı gördüm? Hep onları değil daha büyüklerini seçtim. Çünkü ben onlarla aynı seviyede değil miydim?
Kim ne derse desin ben hiçbir yere ait değildim. Sevgiye muhtaçtım. Hep anne babamın benim anne babam olduğuna inandım çünkü yüzlerimiz bile tıpatıp aynıydı. Gerçeğinden ayrılamayan tanımı burada aynıydı.
Eee, benim kanıtım vardı yani. Hiç kendimi ''Ya Tuna değilsem?'' diye sorgulamadım. Çünkü ben Tuna'ydım. Bir tane özgürlük kısıtlayan, sınıflara ayıran adım daha vardı. Ancak onu hiçbir zaman protesto amaçlı olarak, kullanmadım. Kullanmayacağım da!
Hep büyük gösterdim. Hayallerim de, duygularım da büyüktü. Yüce hiç olmadı. Tanrı kavramım bir kaç zamandan sonra çöktü. Onu tekrar görebilmek için çok uğraşıldı. İyi. Çünkü değdi.
Her şeye karşı sevgi besledim. Nefreti unuttum. Elimde kalsa tekrar 4 yaşıma geri dönerdim.
Ancak aynı okula dönmezdim. O sinir bozucu kadının tekrar elimdekileri yok etmeye çalışmasına izin vermezdim. ONDAN NEFRET EDİYORUM. Sadece ondan ama.
Bir çok hayalim, amacım, mutluluğum var.
''Her zaman istediğimi alırım.'' diyorum. Tabii erkekler dışında... O konuda biraz fazla sakardım. Her zaman yanlış zamanda yanlış kişiyleydim. Bu yüzden her zaman tersledim. Hiç terslenmedim.
Ben kazandım ama.
Kötü bir amacım hiç olmadı değil. Ama genelde olmuyor.
Ben herkesi her zaman tersledim. Dediğim gibi, bir zamanın gelmesinden hep çok korktum.
Kötü gün dostu olmak hiç istemedim. Eğlence arkadaşı olmalıydım. Ben O'ydum çünkü. Ben baştaki Güldüren'dim. Benim geldiğimi kimse görmemişti.
Ama neden kötü gün dostu olmak istemediğim açıktı. Benim de yaptığım gibi, başta sanki problemleri çözüyormuş gibi görünse de, hem harap hem de kullanılmış olmamak için.
Hiç kullanamadılar beni.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kafamdaki taç var olduğu sürece...Yazsana?