9.09.2009

9/9/9

Kim olmalıyım? Ya da kimin taklidini yapmalıyım? Yaşıtlarım gibi yaşamayı kabullenirsem ileride akciğer ve ya karaciğer kanseri olurum. Korkularım yersiz değil. Eğer kendimi bırakacaksam bir yerden sonra, ilk önce kim olmama karar vermeliyim... Bazı şeyleri başarmış olarak buradan ayrılmayı kafama koyduğuma göre kimlerle ne olmam gerektiğini biliyorum ancak planlarımın en ufak bir yerini değiştirsem her şey bozulacak. Ve seni bir yere sıkıştırırsam hiçbir şey olamayacağım. Düşünüyorum ve karar veremiyorum. Benimle konuşmayan, hayalsiz birini istemiyorum ancak seni öylece çıkaramıyorum.
İleride iyi bir kız kurusu olacağım sanırım. Olup olmayacağımı önemsemiyorum ancak yalnız olma fikri de hoşuma gitmiyor. Bazı sözlerim var. Ve bazı korkularım da.
Aslında şu fikir hiç hoşuma gitmiyor; hani ölümden sonra yok olmaktan. Ancak içindekinin yaşadığının farkındasın. O bedenden bağımsız. Nasıl yok olabilir? Bununla beraber sonsuza kadar varlığını sürdürme fikri de biraz saçma geliyor. Ama kabul etmesi daha kolay... İki ucu boklu değnek işte.
Tanrı küçücük çocukların yakınlarını yanına almasın. Böyle sorgulamaya gerek yok. Tek artısı erken deliriyorsun işte! Birilerinin senin yanında yer almasını isterken aynı anda nefret etmeye ve uzaklaştırmaya çalışıyorsun. Sanki uzağa gidince aklından çıkabilecekmiş gibi!
Düşünmek hoş değil bazen. Çocuklarınıza hoş olan şeyleri düşünmeyi öğretin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kafamdaki taç var olduğu sürece...Yazsana?